İşletmeler, kişisel verilerin güvenliğini nasıl sağlamalı?
düzenleyici ve yasal faaliyetlerin, çalışan verilerine özenli bir yaklaşım benimsemeyen şirketleri köşeye sıkıştıracağını göreceğiz. Şirketler, çalışanlarının kişisel verilerinin toplanmasını, işlenmesini ve paylaşılmasını gerektiren girişimlerine yönelik bir gizlilik yaklaşımı geliştirmelidir.
2. Kanunlar ve yönetmeliklerin ağırlığı daha da hissedilecek. GDPR, KVKK ve ülkeler özelinde kişisel verileri korumaya yönelik birçok mevzuat sınırlarını ve yetkilerini genişleterek daha da etkin hale gelecek. Şirketlerin ulusal ve uluslararası koşullara tam uyumluluk sağlaması karşılaşabileceği cezaların önüne geçmek için koruma sağlayacak.
3. Şeffaflığın önemi artacak. PwC tarafından gerçekleştirilen bir ankete göre tüketicilerin %84’ü, bir şirketin veri koruma sisteminin kırılgan ve zayıf olduğunu düşündüğünde hizmet almayı sonlandıracağını raporluyor. Başta teknoloji şirketleri olmak üzere kişisel verilerin emanet edildiği birçok şirketten şeffaflığın üst düzeyde bekleneceği bir yıl kapıda duruyor.
4. Kişisel verileri korumada güvenlik otomasyonu ön plana çıkacak. Veri güvenliği konusundaki artan korku, otomasyon teknolojisi kullanılarak hafifletilecek. Pandemiyle ilgili komplikasyonlar, normal güvenlik kontrollerinin yetersiz kaldığını gösterirken, şirketlerin ilgi duyacağı çözüm, veri güvenliği otomasyonu olacak. Siber tehditleri insan müdahalesi olmadan programlı olarak algılama, araştırma ve püskürtme gücüne sahip güvenlik eylemlerinin makine tabanlı yürütülmesi, şirketlerin en çok başvuracağı çözümlerden olacak.
5. Üçüncü taraf hizmetleri değerlendirmek kritik hale gelecek. Araştırmalar, tüm veri ihlallerinin %63'ünün üçüncü taraf satıcılarla ilişkilendirildiğini gösteriyor. Tüketiciler, verilerini üçüncü taraf erişimine izin veren şirketlere temkinli yaklaşacak. Şirketler, üçüncü taraf ortaklarını değerlendirmeye ve daha fazla risk değerlendirmesi yapmaya zorlanacak.